Blog

Türkiye'nin LegalTech Haritasındaki Yeri

Leagle Ekibi

25 Ağu 2025

Türkiye'nin LegalTech Haritasındaki Yeri Nerede?

Küresel hukuk teknolojileri pazarının 2030 yılına kadar 47 milyar dolara ulaşması bekleniyor ve yıllık %12.8 büyüme oranıyla hızla genişliyor. Bu rakamlar bize şunu gösteriyor: LegalTech artık bir "gelecek trendi" değil, bugünün gerçeği.

Fırsatlar ve potansiyel büyük olsa da, bu alanda hâlâ atılması gereken ciddi adımlar var. Bu yazıda, LegalTech dünyasında Türkiye'nin mevcut konumunu, karşı karşıya olduğu eksikleri ve avukatlar için sunduğu yeni fırsatları birlikte inceleyeceğiz.

Bu dev pazarda Türkiye nerede duruyor?

Türkiye'de LegalTech pazarı hâlâ gelişme aşamasında. Son yıllarda yapay zekâ tabanlı araştırma araçları, belge analiz çözümleri ve otomasyon yazılımları konusunda önemli girişimler ortaya çıkmaya başladı. Ancak, küresel ölçekte bakıldığında Türkiye henüz yolun başında.

ABD ve İngiltere'de LegalTech, büyük hukuk bürolarının ve kurumların standart iş akışlarının bir parçası haline gelirken; Türkiye'de ise hâlâ sınırlı sayıda öncü hukuk bürosu bu teknolojileri kullanıyor. Geniş çaplı benimseme henüz gerçekleşmiş değil.

Türkiye'nin Mevcut Durumu: Zorluklardan Fırsatlara

Türkiye'de LegalTech ekosistemi henüz gelişmekte olan bir alan. Yapay zekâ tabanlı hukuk teknolojilerinin yaygın kullanımı, başta büyük hukuk bürolarında ve belirli öncü girişimlerde görünmeye başlasa da sektör genelinde hâlâ sınırlı.

Bunun en önemli nedenlerinden biri, hukuk sektörünün doğası gereği teknolojik dönüşüme karşı temkinli yaklaşması. Mevcut iş modellerinin büyük kısmı zaman bazlı çalışmaya dayalı; bu da teknolojiye yatırım yapma motivasyonunu düşürebiliyor. Ayrıca, birçok hukukçunun yapay zekâ ve otomasyonun gerçek potansiyelini hâlâ tam anlamıyla kavrayamamış olması da benimseme hızını yavaşlatıyor.

Regülasyon eksiklikleri ve veri gizliliğine dair çekinceler de sürecin önündeki diğer zorluklar arasında yer alıyor. Türkiye'de yapay zeka tabanlı çözümlerin satın alınması veya kullanılması için spesifik yasalar bulunmuyor. Ancak 25 Haziran 2024'te Yapay Zeka Taslak Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Bu gelişme, sektördeki belirsizlikleri giderme yönünde atılan önemli bir adım.

Ancak tüm bu zorlukların yanında, Türkiye için çok ciddi bir fırsat alanı da mevcut.

Hukuk fakültelerinden mezun olan genç hukukçular, teknolojiye çok daha açık ve yeni iş yapma biçimlerine istekli.

Kurum tarafında da özellikle büyük şirketlerin hukuk departmanları, daha hızlı ve daha doğru hizmet talep etmeye başladı.

Müvekkillerin artan beklentileri, hukuk bürolarının teknolojiye yönelmesini kaçınılmaz kılıyor.

Üstelik Türkiye'nin genç ve dinamik teknoloji girişimciliği ekosistemi, LegalTech alanında da güçlü ürünler geliştirmek için ciddi bir potansiyele sahip. Bu potansiyel doğru yönlendirilirse, Türkiye önümüzdeki yıllarda bu alanda bölgesel bir merkez hâline bile gelebilir.

Küresel Trendler ve Türkiye'ye Yansımaları

ABD ve İngiltere başta olmak üzere, gelişmiş hukuk piyasalarında yapay zekâ tabanlı araştırma araçları, belge otomasyon sistemleri, sözleşme yönetim platformları ve veri analitiği çözümleri artık büyük hukuk firmalarının ve kurumsal hukuk departmanlarının temel iş akışlarının bir parçası hâline gelmiş durumda.

ABD'de birçok hukuk firması, müvekkillere sundukları hizmetin bir parçası olarak yapay zekâ destekli araç kullanma oranlarını şeffaf şekilde paylaşırken; Avrupa'da özellikle İngiltere ve Almanya'da, hukuk fakültelerinde teknoloji tabanlı hukuk dersleri hızla yaygınlaşıyor.

2024 LexisNexis raporuna göre, İngiltere'de büyük hukuk bürolarının %72'si LegalTech yatırımlarını önümüzdeki 12 ay içinde artırmayı planlıyor.

Bu trendlerin Türkiye'ye yansıması ise iki yönlü gelişiyor.

Bir yandan, Türkiye'de hizmet veren uluslararası şirketler ve çok uluslu müvekkiller, çalıştıkları hukuk bürolarından aynı hız ve teknoloji desteğini talep etmeye başlıyor. Bu da yerel hukuk bürolarının teknolojiyi daha aktif biçimde iş süreçlerine entegre etme baskısını artırıyor.

Diğer yandan, genç hukukçuların artan teknoloji farkındalığı ve küresel iş yapma biçimlerine olan ilgisi, içerden gelen bir değişim talebini de büyütüyor. Ancak, bu dönüşümün Türkiye genelinde yaygın ve sürdürülebilir hâle gelmesi için hem eğitim tarafında hem de hukuk bürolarının teknolojiye bakış açısında daha hızlı bir değişim gerektiği görülüyor.

Türkiye'nin Potansiyeli Değerlendirdiğimizde "Neden Şimdi?"

Türkiye, dinamik ve genç hukukçulara sahip bir ülke. Her yıl sayısı artan yeni mezunlar ve genç avukatlar, mesleğe daha teknolojiye açık bir bakış açısıyla giriyor. Aynı zamanda Türkiye'nin güçlü teknoloji girişimciliği ekosistemi, son dönemde yapay zekâ ve LegalTech alanında da yaratıcı çözümler üretmeye başladı.

Öte yandan, müvekkil tarafındaki beklentiler de hızla değişiyor. Özellikle çok uluslu şirketlerin Türkiye'deki hukuk hizmeti tedarikçilerine teknoloji tabanlı çözümler konusunda talepleri artıyor.
Aynı eğilim yerel büyük şirketlerde de görülmeye başlandı: Daha hızlı, daha doğru, daha öngörülebilir ve teknolojik olarak şeffaf süreçler talep ediliyor.

Tam da bu noktada, Türkiye için "şimdi" doğru zaman.
Çünkü LegalTech hâlâ olgunlaşma aşamasında ve sektörde erken hareket eden hukuk büroları için önemli bir rekabet avantajı yaratma fırsatı var.

Bu dönüşümün öncülerinden biri olan Leagle, Türkiye'nin ilk yapay zekâ destekli hukuk platformu olarak, avukatların ve hukuk bürolarının bu yeni döneme uyum sağlamalarına katkıda bulunuyor.

Türk hukuk sistemine özel veri altyapısı, yüksek doğruluk oranı ve güvenli kullanım özellikleriyle Leagle, Türkiye'de LegalTech alanındaki büyümenin en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Leagle Ekibi